/ /

Taze Üniversiteliye İstanbul Rehberi

7 Eylül 2013

Özlem Yılmaz

İstanbul’da üniversiteye başlayacak olanlara tavsiyeler; “tecrübeyle sabittir”.

 

Üniversite sınavı denen belayı atlatmış, ailesinden uzağa düşmüş ya da ailesi İstanbul’ da olmasına rağmen mesafeler ve trafik sorunu yüzünden yine ayrı yaşamaya mecbur kalan, taze üniversiteli arkadaşım; hoşgeldin!

 

Sana şimdiye kadar verilen tavsiyelerin başında “ Üniversiteye kapak at, sonra yat, gerisi kolay…”cümlesi vardı. Unut onu, öyle bir yalan ki o… Asıl şimdi başlıyor. Sana o cümleyi kuranların yarısı zaten üniversite okumadı, yarısının da diploması var ama… Boşver, konuşturma beni şimdi kötü kötü… Ben de İstanbul’ a ta uzaklardan üniversite için gelmiş bir garip kuştum. Tavsiyelerim yaşanmışlık kokar, içine çek, faydalan, hem de bedava! Fakat fazla oksijen de kafa yapar, bunu da unutma… Anlatacaklarım tecrübeyle sabittir.

 

Pason nüfus cüzdanından daha kıymetli, onu sev, kutsa…

Klasik hata; öğrenci kimliği ile paso karıştırılır. Paso eşittir ulaşım kartı! Eskiden akbil demiri takılırdı pasolara, şimdi demirsiz, kartınıza yükleme yapılıyor ve kullanıyorsunuz yüklediğiniz paraları otobüste…

 

Paso nasıl elde edilir?

Öğrenci işlerinden gerekli formları doldurman gerekli. En kolayı pasonu okuldan almak. Fakat başvuru tarihini karıştırdıysan, yine başka güzel seçenek; online başvuru. Online başvuru yapmadan önce kart bedelini en yakın Vakıf Bankası şubesindeki (kurum tahsilat servisinde) Paso İstanbul Büyükşehir Belediyesi hesabına (havale ücreti ödemeden) yatır, 10 TL kadar bir ücret. Zaten okuldan başvursan da bu parayı ödüyorsun. Dikkat! EFT, havale ve bankamatikten yapılan ödemeler kabul edilmiyor!Öğrenci belgesi , banka dekontunu ve nüfus cüzdanını alıp , daha sonra Hasanpaşa’ dan yada Karaköy’ deki şubelerden (ya da İETT sitesindebelirtilen diğer şubelerden, bu ikisi en çok uğrak yeri olduğundan yazdım) başvuruda bulunmalısın ve hangi şubeye gittiysen oradan 5 iş günü içinde kartını alabilirsin.

 

Kartını çaldırır ya da kaybedersen

Yenileme işlemi için 10 TL alınıyor, ikinci ve üçüncü çalıntı- kayıp durumunda 20 TL, dördüncü çalıntı- kayıp durumunda ise 40 TL alıyorlar. Ben bir kez kaybettim, acısı hala içimdedir. Dördüncü kez kaybetsem herhalde bir kenarından deler iple boynuma takarım muska gibi…

 

“Öğrenci işleri” demişken…

Öğrenci İşlerindeki kadın sana gıcık değil, durumu içselleştirme… Onun nefreti tüm dünyaya…

“Öğrenci indirimi” kalıbını damlasına kadar kullan!

Kitapçılarda özellikle, bu senin en büyük sloganın olacaktır.

 

Okul çevresindeki temiz ve ucuz yemek yapan yerleri bul, bu konuda üst sınıftan arkadaşlar ve İstanbul’ da yaşayan arkadaşlar rehberin olacaktır.

Kahvaltıyı yurtta yapsan ya da küçük bir tostla geçiştirsen, öğle yemeğini okulda, akşam yemeğini yine yurtta yesen günlük yemek masrafın nereden baksan 20 lirayı geçecek(rakam minimum değerleri göz önüne alarak hesaplanmıştır: tost-çay: 5 TL, Öğle yemeği 10 TL, Akşam yemeği 10-15 TL . Ayda 750 lirayı geçiyor.

 

O hayalini kurduğun öğrenci evi var ya dostum… O hiç gerçekleşmeyecek…

İlk seneler yurtta kalacaksın, kendine okuldan ya da yurttan ev arkadaşı olabilecek insan(lar) seçeceksin. Sonra… Sonrası hazan, sonrası hüsran, sonrası bir Ahmet Selçuk İlhan şiiri… Hani hergün parti verecektin, alkolü su gibi tüketecektin, kafana göre dekore edecektin! Yok arkadaşlar öyle şeyler. Uyan canım, geldik, bak burası bizim evin oradaki durak. Ben sana gerçeklerden bahsedeyim; dağınık bir ev arkadaşı, birinci birada üstüne kusan misafir, gıcık ev sahibi, daha gıcık alt komşu, sınırsız menemen ve makarna (Bol bol tencere tava al eve, ucuzundan, çünkü her hafta en az bir tanesini içindeki küflenmiş ve tüylenmiş makarnalar yüzünden atacaksın.)… Ayağını yorganına, hayalini ortamına göre uzat canım…

 

Kütüphane çok güzel canım, burada su çok sıcak boyu da geçmiyor, gelsene!

Bir – iki arkadaşımın dışında kimsenin ders notlarını anlayamadım hiç, Japonca metinlermişçesine ebleh ebleh baktım sadece. Elbette başkalarının ders notlarına ihtiyacın olacaktır ama merhaba bile demediğin insanlara sırf not diye yaklaşma, not fotokopileri kutsaldır da okul sadece fotokopiyle de bitirlmez. Kütüphane var oralarda bir yerlerde, uğra. Havasını solusan yeter bazen, özellikle sınav öncesi çalışkanlar tarafından doldurulur ve şansın varsa onlarla kaynaşırsın orada… Yerini bilmeyen insanlar vardır kütüphanenin, aman, evlerden ırak… Lütfen onlardan olma…

İşlek caddelerde sana soracaklar; “Kredi kartı ister misin?”

Uzaklaş. Hadi aldın diyelim, “Bir arkadaşınıza da tavsiye edin size bilmem ne kadar ekstra harcama hakkı verelim, seni yoluyoruz ya hani, arkadaşın da eksik kalmasın, getir onu da yolalım” diyecekler. Dikkat! İhtiyacından fazla karta sahip olmana gerek yok!

 

Gücün yetiyorsa, 4 arkadaş bir araya gelip bayramda bir fotokopi makinesine gir.Kendi fotokopilerini bedavaya , başkalarının da fotokopilerini parayla çekebileceğin için kara geçersin.

Çan eğrisi …

Kardeşi kardeşe kırdırır. Tartışmaya girme kimseyle…

Ortaköy Camii’ nin önünde fotoğraf çektirme, Kız Kulesi’ ni , Boğaz köprüsü’ nü elinde ya da avcunda tutuyor sen kaldırıyormuşsun gibi poz verme…

Hani olur da ünlü ve başarılı fotoğrafçıları kızdırır kıskandırırsın, ekmeklerine mani olursun da seni camiada barındırmak istemezler ya… Ondan diyorum…

 

Para kazanmak için;

Ya özel ders verirsin (ki bunun için çevrendekilerie ismini duyurman ve alanında iyi ün yapmış olman lazım), ya da — part-time eleman sağlayan ajanslara başvurur yada tanıdık vasıtasıyla bir yerlere girip çalışırsın. Seçenekler; Figuranlık, Hostluk-Hosteslik, Garsonluk- komilik, Palyaçoluk, Arama merkezinde call boy-girl, barmenlik, stand görevlisi, Anketörlük, mağazada satış temsilcisi gibi…

 

İkinci el eşya almak için;

Küçükyalı tam bir spotçular cenneti… Buralarda çoğu zaman sıfıra yakın ürünler de bulunuyor ve uygun fiyatlı. Yine Anadolu yakasında Kadıköy, Maltepe ve Üsküdar’da spotçular var, fakat Küçükyalı’ da sayıca oldukça fazlalar ve çeşit de bol.

 

İyi Şanslar

Fotoğraf: Ecem Cennet Sarıgül

İllüstrasyon: Duygu Serin

 


Yorumlar(0)