Kadıköy’e oldukça yakın yaşayan biri olarak, benim de söyleyeceklerim var!

Söğütlüçeşme Metrobüs Durağı, Söğütlüçeşme Tren İstasyonu, Kadıköy Belediyesi Binası ile Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi etrafında Kurbağalıdere’den  ve minibüslerin- sarı dolmuşların kalktığı; rıhtımın Haydarpaşa’ya yakın olan kısmından,  insanı her geçtiğinde mahveden bir koku yükseliyor.

Rastladınız mı bilmem; change.org’da bununla ilgili düzenlenmiş bir imza kampanyası bile var…

Bir İstanbullu yazın bittiğine seviniyor ise, bilin ki Kadıköy civarında yaşıyordur. Zira koku yazın sıcağıyla birleşmesini tasvir edecek bir kelime yok… ‘Dayanılmaz’ kelimesi bile hafif kalıyor.

Büyüklerden işittiğimize göre eskiden (70’li yıllarda) Kadıköy yakası bugün E5 diye adlandırılan yoldan denize kadar en az beş- altı tane dere ile bağlı hâldeymiş. Zamanla bu derelerin çevresi binalarla dolmuş.

Dereler Haliç olmalı mıydı?

Ve yine tüm forumlardaki şikayetlere ve yine derelerin eski hâlini bilen İstanbul sakinlerine göre bu dereler doldurulmamalıydı ve çevresine yerleşim izni verilmemeliydi. Bu dereler genişletilmeliydi ve birer Haliç olmalıydı…

‘Öyle olsaydı böyle olurdu’ gibi yorumlar ne kadar keskin doğrular içerir bilinemez elbette. Şehir planlama konusunda ne bilgimiz ne yetkimiz var. Fakat eskilerin söylediklerine kulak verince  oluşabilecek o küçük koylarda  kayıklar dolaşır mıydı diye hayâl etmeye başlıyoruz… Kadıköy’deki derelerde Bebek’te yaşayanlar  gibi balık tutabilir miydik?

Kimbilir…

Kapak fotoğrafı Zamantika adlı siteden alınmıştır.