Kim bu duran adam?
18 Haziran 2013
Taksim’de yeni bir eyleme imza atan ‘Duran Adam’ 8 saat ayakta beklemesiyle gündeme oturdu. Peki kim bu Duran Adam? BBC , Duran Adam’ı araştırdı. İşte o haber:
Üzerinde beyaz, hafif kırışmış bir gömlek, altında gri bir pantolon, ayağının dibinde siyah bir sırt çantası… Duruyor. Saçı başı dağılmış biraz. Malum, hava sıcak. Ama sırf ondan da değil dağınıklığı… Duruyor. Durmak da öyle kolay iş değil. Hele ki sekiz saat duruyorsan…
Adı Erdem. Başlarda söylemek istemediği soyadıysa Gündüz. 34 yaşında. Tiyatro, modern dans ve performans sanatçısı. Kendisini tanımlarken “Herhangi biriyim ben,” diyor. İlk tepkisi medyaya: “Asıl şiddet, hiçbir şey olmamış gibi göstermekte. İnsanlar dinlenmiyor, fikirler dinlenmiyor. Dört insan öldü. Binlerce yaralı olduğu söyleniyor. Medya maalesef hiçbir şeyi göstermedi.”
Ama tepkisinin odağında iktidar var: “Hiçbir şey olmamış gibi şimdi meydanı açıyor olmak, Gezi Parkı’na ağaç dikiyor olmak… Bunlar iyi niyet göstergesi değil. Bunlar tiyatro.”
Konuştukça açılıyor Erdem. Etrafımızdaki gazeteci kalabalığı da artıyor bir yandan. Meydanda ise müdahale oluyor, duran diğer adamlar gözaltına alınıyor.
“Peki ne yapılmasını istiyorsun?” diyorum. “Bu sistemin tamamen değişmesi lazım. Buna isterseniz anarşizm deyin.
Erdem aslında Gezi Parkı direnişine aktif olarak katılmamış. Sokaklara dökülen gençlerle gurur duyduğunu söylüyor. “Bu çığlığı asıl onlar başlattılar. Ama maalesef bu çığlığı duymadılar. Direneceğiz. ‘Direne direne kazanacagız!’ diyorlar ya, burada kazanmak kaybetmek yok. Burada zaten kaybolmuş dört can var. Bunun hesabı verilmelidir.”
“Kimdi peki bu #duranadam Erdem Gündüz?” diye düşünüyorum şimdi. Masum, tepkili bir genç mi? Kafası karışık bir meczup mu? Kitleleri kışkırtmak isteyen bir provokatör mü? Reklamını yapmak isteyen bir pragmatist mi? Yanıtını bilmiyorum.Bilebildiğim tek şey, bir insan eğer sekiz saat kıpırdamadan ayakta duruyorsa, kesin bir derdi vardır. Sormak gerekir.