Kalp kırıklığı öldürebilir!..
9 Temmuz 2015
Daha çok kadınlarda görülen ‘kırık kalp sendromu’ yani kalp kırıklığı, ölümle sonuçlanabilir. Tıpta da yer alan bu hastalığı ciddiye alın!
Sevgisini ve güvenini başkalarının ellerine koyabilecek kadar cesur olanların yaşayabileceği bir şeydir kalp kırıklığı. Çoğu zaman yoğun bir acıdan öteye gitmese de, bazı durumlarda yaşanan travmaların ve yoğun hislerin, kalbinizin fiziksel olarak gerçekten iflasına sebep olabileceğini ve sizi öldürebileceğini biliyor muydunuz?
Kötü bir olayla karşı karşıya kaldığınızda, kalbinizin fiziksel olarak ağrıyıp sıkıştığı o berbat durumda, olgunluk kazandığınız değerli bir döneminizde olabileceğiniz gibi, hayatınız için gerçek bir tehlike de yaşıyor olabilirsiniz.
“Kırık kalp sendromu”
Tıpta yer alan “kırık kalp sendromu”, kalbinizin kan pompalama rutininin stres hormonları sebebi ile geçici ya da kalıcı olarak bozulmasına verilen isimdir. Kalbinizdeki anormal çarpıntılar bazen kapakçıkları kalp duvarına bağlayan ‘chordae tendineae’ ismindeki ince tendonların kopmasına ve kalbinizin şeklinin bozulmasına sebep olur. Bu noktadan sonra kan pompalama işleminde zorlanma ve kapakçıklarda gevşeklik oluşabilir.
2014 yılında JAMA Internal Medicine dergisinde yayınlanan makaleye göre, sevdikleri ölen kişilerden “gam” çekmekte olanlar ilk ay içerisinde, acısını daha kabullenerek yaşayanlardan iki kat daha fazla ölüm oranı göstermektedir. Eşi öldükten 1 ay sonra ölen birçok yaşlı ya da genç yaşta insanı en azından duymuş olmalısınız.
Kırık kalp sendromu veya daha tıbbi ismiyle ‘stres kardiyomiyopatisi’ ilk defa 1991 yılında Japon bilim insanları tarafından keşfedilmiştir. Durum, ani göğüs ağrısı ve nefes daralmasıyla hissedilir ve çoğunlukla trajik bir olaya bağlı gerçekleşir. Minneapolis Kalp Enstitüsü‘nden bilim insanları, kırık kalp sendromu yaşayan 200 hastanın tıbbi geçmişini inceleyerek, sendromun iç yüzünü öğrenmeyi amaçlamışlardır.
Bu sendromu yaşayanların büyük bir kısmı kadın
Sonuçları American Journal of Medicine‘de yayınlanan çalışmaya göre, sendromu yaşayan hastaların sadece % 10’u erkektir. Bu durumda hastalığın daha çok bir kadın hastalığı olduğunu söylersek pek de yanılmış sayılmayız.
İlk başta hastalık, ana atardamar tıkanmasıyla karıştırılabilecek özellikler göstermektedir. Bu sebeple doktorların ilk yaptığı hastaya anjiyografi uygulayarak kalbin röntgenini çekmektir. Buradan bir sonuca varılmadığında ise kırık kalp sendromunu tespit etmek için MRI ya da CT gibi çeşitli yöntemler uygulanmaktadır.
Kırık kalp sendromu öldürüyor
Sendromu yaşayan insanlarda genelde anormal kalp kasılmaları 1 ile 4 hafta arasında devam etmektedir. Daha uzun süren durumlardaysa hastayı solunum cihazına bağlamak ya da kan basıncını düzenlemek için ilaçlar vermek gerekmektedir. Tedavi edilen 45 hastadan 9’u hastanede olmasına rağmen ölmektedir. Bu oran göz önünde bulundurulduğunda kırık kalp sendromunun ciddiyeti ortaya çıkmaktadır. Özellikle kanser, Alzheimer ve beyin kanaması olan hastalarda, ayrıca ilerlemiş yaşlarda, sendromun ölüm yaratma tehlikesi çok daha yüksek olmaktadır.
Bir insanın sağlığı ne kadar kırılgan ise, kalbinin kırılmasının tıbbi bir duruma dönüşmesi de o kadar mümkün olmaktadır.