Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, Hititlere dair en bilindik esere ait… Fakat bu kez bambaşka birşey ile karşı karşıyayız, henüz ayrıntılı fotoğrafları paylaşılmamış olsa da: Avrupa Kıtası’nda ilk Hitit izleri! Diğer adıyla Hurri izleri!

Tanrı ve tanrıça olarak iki ayrı yerde ele geçen demir heykelcikler, Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazılarında bulundu. Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün’ün açıklamasında da söylediği gibi eserler ‘İstanbul’un karanlık dönemi olarak bilinen M.Ö. 17 ve 15. yüzyıllarına ait’ Belirtmek gerekiyor ki; bu yıl Bakanlık tarafından arkeolojik kazılara 30 milyon liranın üzerinde destek sağlandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’ inde de ifade ettiği gibi bu izler “İstanbul’ un aydınlanmayı bekleyen bir dönemini ortaya çıkıyor’

Avrupa kıtasında Hurri (erken Hitit) izlerine ilk defa rastlanıyor. Arkeoloji dünyasında büyük bir heyecan uyandıran bu izler, son yılların en önemli keşfi olarak nitelendiriliyor.

Hurri nedir? *
İki Hurri figürini, bitümen (zift, petrolün ham hali), kalay buluntuları ve seramik parçaları M.Ö. 1800’lü yıllara yani erken Hitit dönemine tarihleniyor. Bitümen sadece Mezopotamya’da çıkıyor ve gemilerin su geçirgenliğini engelliyor. Uzak deniz ticareti bu sayede gelişiyor. Petrol sadece bu bölgede çıktığı için bitümenin başka bölgelere taş kalıp halinde ticareti yapılıyor. Kalay, Tunç Çağı başlangıcında altından bile çok değerli. Kazılarda küp içinde rastlanan kalay, figürinlerin çıktığı yerde bulundu. Kalayın da Asurlular tarafından ticaretinin yapıldığı biliniyor. Ayrıca bu yılki kazılarda aynı yerde 301 tane de ‘Unguanterium’ denilen kutsal su, merhem ya da parfüm için imal edilmiş küçük pişmiş toprak şişeler ele geçirildi. M.S. 5-6. yüzyıllar arasında üretilen bu küçük şişeler ilk defa bir kazıda bu kadar çok bir arada bulundu.

* Kaynak: Radikal