Ramazan’ın gelmesi bir başka heyecanın da habercisi, bu, Hz. Muhammed’in Miraç’ta üzerinde olan Hırka-i Şerif’i görme heyecanı…

Yüz binlerce insan uzak yolları, bir dakika bile olsa, dünya gözüyle Peygamber Efendimiz’in Hırka-i Şerif’ini görmek için yol alıyor. Sadece Ramazan’da ziyarete açılan Hırka-i Şerif’i ay içerisinde 1 milyon kişi ziyaret ettiği bu emaneti, yüzyıllardan beri Hırka-i Şerif Muhafız Ailesi koruyor.

Bu emanetin korunduğu, Hırka-i Şerif dairesine, ancak aile fertlerinin parmak iziyle girilebiliyor. Ve içeride, ekstra bir alarm sistemi var. Ayrıca kamera sistemiyle 24 saat gözlem altında emaneti, yaklaşık 40 kişilik Vakıflar Bölge Müdürlüğünün bir ekibi koruyor.

Her yıl Ramazan’da 1 milyon ziyaretçinin geldiği Hırka-i Şerif’i, günde yaklaşık 30-35 bin kişi ziyaret ediyor. Hafta içi 10’da, hafta sonu 9’da açılıp ikindi namazından sonra ziyarete kapatılan Hırka-i Şerif’e muhafız aileden birisi ile birlikte Vakıflar Müdürlüğü’nün tahsis ettiği bir vekil nezaret ediyor.

Fakat bu durum, Kadir Gecesi’nde farklı… Her zamanki gibi ikindi namazıyla kapatılan emanet, akşam namazından sonra tekrar açılıp ve sabaha kadar da açık kalıyor.

Geçmiş yıllarda, Hırka-i Şerif’i satın almak için Suudi Arabistan çeşitli girişimlerde bulunmuş, fakat muhafız aile “Hırka-i Şerif bizim değil ki, bizim olmayan bir şeyi satamayız” diyerek teklifi reddetmişler.

Hırka-i Şerif’le beraber,  Hz. Muhammed’in Sakal-ı Şerif’i, Veysel Karani’nin takkesi, bel kemeri ve ziyarete açık olmayan Paşmak- ı Şerif’i (Hz. Muhammed’e ait olduğu söylenen patik) Hz. Hüseyin’e atfedilen gömlek, Kabe örtüleri, kaftanlar ve padişahların giydiği ‘tılsımlı gömlekler’ de Hırka-i Şerif’le beraber sergilenen emanetler arasında.

Hırka-i Şerif Nedir?

Hasta annesine bakan çoban Veysel Karani, ölmeden önce Hz. Muhammed’i görmek için Yemen’den Medine’ye gider. Fakat Medine’de Peygamber Efendimiz’in evine gittiğinde onun evde olmadığını öğrenir. Annesine söz verdiği için de beklemeden Yemen’e geri döner. Bu ziyaretten haberi olan Hz. Muhammed, Veysel Karani’nin annesine duyduğu sevgiyi ve bağlılığı yüceltmek için, Miraç’a çıktığında üzerinde olan Hırka-i Şerif’in ona hediye edilmesini vasiyet eder. Hz. Ömer ve Hz. Ali, Yemen’de Veysel Karani’yi bulur ve vasiyeti yerine getirirler. Veysel Karani, 657 yılında Sıffın Savaşı’nda Hz. Ali yanında savaşırken şehit düşer. Hiç çocuğu olmağı için de kardeşi vesilesiyle hırka kuşaktan kuşağa aktarılır. O günlerde Kuzey Irak çok çalkantılı olduğu için Muhafız Aile Kuşadası’na göç eder. 1611’de Osmanlı Padışahı I. Ahmet, Muhafız Ailesi’ni ve Kutsal Emanetleri İstanbul’a getirtir.