Farkındalık Oyunu
6 Ağustos 2013
Kendinizle bir oyun oynamaya hazır mısınız?
Yararlı, eğlenceli ve şaşırtıcı.
Oyunumuz “farkındalık oyunu”
İşte bir kaç çalışma:
Nefes Farkındalığı:
Nefes alıp vermeden en fazla bir kaç dakika yaşayabiliyoruz. Peki bu derece önemli olan ve her an işleyen bu mekanizmanın gün içinde kaç dakika farkında oluyoruz. Yani gün içindeki 1,440 dakikanın kaçında bilinçli bir şekilde soluk alıp veriyoruz. Sizce bu süreyi uzatmak temel ve derin de bir şeyleri değiştirmeye yetmez mi?
Ses Tonu Farkındalığı:
Sesiniz bizim enstrümanımız. Sesin frekansları var. Bu titreşimler her yana yayılıyor. Kendi bedeninize, karşınızdaki insanın bedenine çarpıp titreşiyor…
Aceleniz varken yapılan bir telefon konuşmasında kendinizi gözlemleyin, bir kediyi severken, arkadaşınızla veya bir uzmanla tartışırken.. sadece gözlemleyin.. yargılamadan..
Sözcüklerin Cümlelerin Gücü:
Gün içerisinde kullandığımız sözcükler üzerine kısa bir odaklanma yapıyoruz.. Neden bu sözcükleri seçtiğimizi, seçtiğiniz sözcüğün yerine konulabilecek farklı bir sözcük olup olmadığını soruyoruz kendimize..
Kullandığınız cümlelerin motive edici olmasına özen gösteriyor ve olumsuzlama yerine olumlamayı bilinçli olarak tercih ediyoruz.
Düşüncelerimizin Gücü – Düşünce balonlarını okumak?
Düşüncelerimiz bir anlamda kendimizle olan konuşmalarımız. Dinleyin. Kafamızda sürekli olarak neyi tekrarlıyoruz. Kendimizle olan konuşmalarımız olumlamalardan mı yoksa azarlamalardan mı oluşuyor.
Duruş Farkındalığı:
Duruşumuzun iç organlardan tutun, nefesimizi, duygularımızı ve dolayısıyla çevredekilerin bize karşı olan tutumunu etkilediğini unutmuyoruz.
Omuzlarımız düşük, boynumuz bükük mü? Yoksa duruşumuzun içinde aktif bir farkındalık var mı? Mesela göğsümüz açık mı? Ayaklarımız yere nasıl basıyor?
Duyguların Farkındalığı:
Yargılamadan içinde bulunduğunuz duygu durumunu fark ediyoruz. İçinde bulunduğunuz ruh halini kabulleniyoruz.
Hoşumuza gitmeyen bir durumla başa çıkmak için üstte konuştuğumuz diğer durumların duygularımızla doğrudan ilişkili olduğunu hatırlatıyoruz kendimize. Her hangi birinde bir farkındalık eksikliği yaşayıp yaşamadığınızı sorguluyoruz. Derin derin soluklar alıp verin mesela…hemen o anda kafanızdaki sesin size ne söylediğini dinleyin ve bilinçli bir şekilde kendinize olumlu cümleler telkin ediyoruz. Duruşumuzu düzeltiyoruz.
Doğanın Farkındalığı:
Toprağa basıyoruz, köklendiğimizi hissediyoruz, güneşlenmeye çıkıyoruz.. Yıldızlara bakıyoruz.. Bir süre bakıyoruz..
Eşsizliğinizin Farkındalığı:
Evrende sizden bir tane daha yok. Sizin sunabileceğiniz yardımı sunabilecek bir başkası yok. Kendinizin değerini fark edin. Kendinin eşsiz ve değerli olduğunu fark etmekle başkalarını aşağı görmek arasında hiç bir bağlantı yok. Tam tersi herkesin eşsizliğini kabul edin, farklılıkları kutlayın… Bilinçli bir şekilde kendi potansiyelinizle tanışmayı hedefleyin. Durumlara kendinizi ne aşağıda ne yukarıda görün, eşit değil eşsiz olduğunuzu kabullenmenin farkındalığıyla tepki verin.
Rutini Bozmak:
Olumlamaları kullanıyoruz! Doğanın gücünü kullanıyoruz. Meditasyon yapıyor uz evet gözlerimiz kapalı, hiç kıpırdamadan öylece kalıp, düşünce baloncuklarını patlatıyoruz.. deniyoruz.. bir kaç dakika bile olsa her gün aynı zamanlarda yapmaya çalışıyoruz.
Yaşadıklarımızdan, dünyamızdan biz sorumluyuz. Sorumluluğu başkasına yıkmaya çalışmadan hemen bugün değiştirmek istediklerimiz için bu oyunu başlatalım. Ben başladım, siz de başlayın. .Ne kadar çok kişiyle oynanırsa o kadar zevkli olacak..