Sporcu bir millet olduğumuz herkes tarafından bilinir. Erkeklerimiz halı sahada maç yaparak, kadınlarımız pilates icra ederek, çocuklarımızı da bale ya da karate kurslarına yazdırarak dünyaya örnek bir sporseverlik sergileriz. Spor dediğin bunlardan ibarettir zaten…

İşte bazıları var ki, gereksiz icatlar ortaya çıkartır, fuzuli çabalarla insanların kafasını karıştırırlar. Bu icatlardan biri de Bataklık Dalışı. Neymiş efendim, bataklıkta yüzerek birbirleriyle yarışırlarmış. Spor mu bu şimdi? Gelin 6’ya 6 maç yapalım desek bön bön bakarlar, bir pilates topu koysak önlerine korkup kaçarlar. İşte hep eğitimsizlikten bunlar, cahillikten. Tabii devletin de büyük eksikliği var bu noktada; doğruya doğru. Şimdi bu zavallıların mahallelerine bir halı saha yapsaydı devlet, bir park yapıp içine spor aletleri koysaydı, bu garipler o bataklıklarda yüzmek zorunda kalmazdı. Olsun, biz yine “empatik”liğimizi bozmayalım, onları ve yaptıkları “sözde” sporu anlamaya çalışalım.

Bataklık dalışı, orijinal adıyla “bog snorkelling”, isminden anlaşılacağı üzere bataklıkta yüzmeye dayanan bir spor. Kuralları ise çok basit, herhangi bir düz bataklıkta, gözlük ve şnorkel takan yüzücüler yarışıyor. Her bataklık olur ama, genelde turnuvalarda birbirine paralel iki ayrı kanal halinde bataklıklar inşa ediliyor. Şnorkel ve gözlük sağlık açısından kesinlikle şart. Bataklık dalışının en önemli kuralı ise klasik yüzme stillerinin yasak olması. Bu sporda yalnızca yunus gibi ayakları kıvırarak yüzmeye izin var.

Ülkemizde bataklık dalışı yapılmıyor, zaten duyan insan sayısı da oldukça sınırlı. Ama dünya genelinde alternatif bir spor branşı olarak epey ilgi topluyor. İlk olarak 1976 yılında Galler’de başlamış bu aktivite. 1985 yılından beri de Dünya Bataklık Dalışı Şampiyonası düzenleniyor. Çoğu sporda olduğu gibi bayanlar ve erkekler şeklinde iki ayrı kategori mevcut. Amaç parkuru en çabuk sürede tamamlamak. Bu konuda dünya rekorunu 2013 yılındaki 1 dakika 23 saniyelik yüzüşüyle Dineka Maguire bulunduruyor.

İlk başlarda çok sönük geçen Dünya Bataklık Dalışı Şampiyonaları, artık sponsorların birbiriyle yarıştığı, her yıl yüzlerce sporcunun katıldığı bir organizasyona dönüşmüş durumda. Bu sporun en güzel yanıysa, şampiyonalarda elde edilen gelirin hayır kurumlarına dağıtılıyor olması.