Ne zaman Boğaziçi Köprüsü’nden arabayla geçsem kafamı sağa sola çevirir, ne tarafa dönsem, ‘sağdaki manzaraya mı baksam yoksa soldakine mi baksam’ diye şaşırırım. Hatta bir gün isyan ettim “Ben bu köprüyü yürüyerek geçmek istiyorum, şöyle ortasında durup etrafıma bakına bakına keyif yapmak istiyorum. İnsanlar ne güzel Sydney’de, San Francisco’da, Londra’da yürüyor o ünlü köprülerin  üstünde, İstanbul’un neyi eksik!” diye uzunca söylendim.  Malum, köprülerde yaya olmak yasak (tabi bazı izin alınmış etkinlikler dışında. Bkz. Avrasya maratonu). Geçtin mi ille de arabayla geçeceksin, başka çaren yok! Yaya olarak geçmek de ne kadar güvenli, orası apayrı bir konu.

O yüzden geçenlerde bir iki farklı yerde “Boğaziçi Köprüsü’ne seyir terası geliyor” diye haber görünce çok mutlu oldum. Haberlere göre 110 kişilik, iki otobüs ağırlığında, köprünün iki ayağı arasında ilerleyecek,  kendi etrafında  dönebilen, camdan bir seyir terası projesi planlanmış.

Proje şuanda faal değil, proje sahibi patentini almış, ancak daha ortada proje yatırımcıları yok. Köprü üzerinde kısa bir süre de olsa yaya bulunabilmek kulağa güzel geliyor fakat  proje başlatıldığında inşaat ya da herhangi bir yapılanma sürecinde trafik aksayabilir de… Bakalım gelecek günler ne gösterecek… Bizler takipteyiz, siz de takipte kalın…

Editör: Çiğdem Ataman
İllustrasyon:  Duygu Serin