Esmeray içeri parkasıyla ve beresiyle girdi; çünkü hava soğukmuş hikaye başladığında.

Atölye deyince aklına ya tertemiz giyimli insanların çalıştığı bir yer gelirmiş ya da tekstil atölyesi.

Gittiği atölyede ise, çöpe atılacak ne varsa toplanmış; fıstık kabukları, şişeler, travestiler, kağıt parçaları, iplikler, sokak çocukları… Bir kızcağız görmüş, arkası dönük. Sokak çocukları kızın kolunun, bacağının arasında dolanıp duruyorlarmış. Tanışmışlar; Merhaba Esmeray, Merhaba Pınar.

Bugün Avcılar’da trans bireylere yaşatılanlar, 1996’da Ülker Sokak’ta yaşanırken; mahalleli, kadını erkeği, bakkalı çakalıyla bu ahlaksızlara hayatı dar etmeye çalışırken yapayalnız kalmış Esmeray’la arkadaşları. Aramışlar taramışlar, kimse gelmemiş. Mahalleli coşup evleri ateşe vermeye başladığında, alevler kapılardan sıra sıra Esmeray’la arkadaşlarının kapısına doğru ilerlediğinde, kim erişmiş o cehennemin içinden onlara? Kimmiş o? Pınar…

Bıyıklı gacı, tinerci çocuk, dönmelerin dönmesi, Pınar ve diğerleri o atölyede atıklardan, okumalardan, tiyatro çalışmalarından; bir çöpte olması gereken her şeyden bir sanat güneşi doğurmuşlar.

Nişantaşı sakinlerinin seçkin galerilerden dönüşlerinde uğrayıp hayran hayran inceledikleri gemiler, küllükler de yapıyorlar; İstanbul’un köy kalabilmiş Karanfilköy’ünde oyun da sahneliyorlar.

Arkadaşları için ateş çemberlerinden geçen, arkadaşlarının gül yüzlüsü, biriciği; hayatını hayatı korumaya adamış gibi hep koşturan Pınar; “Mısır Çarşısı Bombacısı Pınar Selek.”

Tinerci çocuğun pet şişelerden gemiler yaptığı, Esmeray’ın bugün izlediğimiz oyuncu olduğu, hepsinin kardeşçe birbirine kenetlenip buluştuğu yuvaları, Sokak Sanatçıları Atölyesi; “Örgüt üssü, bomba imal yeri…”

Duruşmalar, işkenceler, Pınar’ın oynatamadığı kolu…

Duygu Asena ile Esmeray’ın cezaevi ziyaretlerinde kardeş olduğu; acı acı güldüren, blues neşesiyle dolduran bir dizi serüven…

Bütün bunlardan bir yenilginin öyküsü çıkarılamaz elbette.

“Hayat devam ediyor” dedi.

Oyuncu Esmeray, “Sokak Sanatçıları Atölyesi’nin Galası” diye çağırdı, anlatısını Pınar Selek’e adadı ve dedi ki “bir atölyemiz vardı.”

Bir de müjde geldi oyunla söyleşi arasında. Sonunda Esmeray’ın ne olacağına karar vermişler, ameliyat izni gelmiş. “Yırtık Bohça”yı yeniden sahneleyecek, ameliyattan önce onu yakalayın!

Yırtık Bohça, 31 Mayıs Cuma ve 1 Haziran Cumartesi günleri saat 20:30’da, Cezayir Toplantı Salonu’nda.