Kent Konseyi
3 Mayıs 2013
Bir Karmaşık Mevzu; Kent Konseyi Nedir?
İlçe merkezlerinde ağaçtan ağaça asılmış brandalarda görüyorum hep; “ A kent konseyi yeni anayasayı konuşuyor”, “ B kent konseyi xyz sempozyumu düzenliyor”, “C Kent konseyi akademisyenlerle kadına şiddet konusunu tartışıyor” gibi… Bu kent konseyi nasıl bir yapıdır ne yer ne içer? “Ta ta ta taam! Ben geldim.” diye gitsem, “Ne işin var burada niye geldin, ikametgah belgesi alacaksan muhtarlık bir alt sokakta.” derler mi?
Kent Konseyi; İstanbulluluk bilinci
İstanbulda’ ki kent konseylerinin web sitelerini incelediğimde amaçlarını şöyle tanımladıklarını görüyorum; İstanbul’da kendilerinden bir şey bulmalarını, hem kendilerini sahipsiz hissetmemelerini hem de kenti sahiplenmelerini sağlamak, hemşehri bilincini yaymak, İstanbul’ un sürekli artan nüfusundan dolayı kentin zarar görmesini engellemek (Gözümün önüne saçları bigudili apartman yöneticimiz Nurdan Hanım’ın; “mahvettiler canım İstanbul’u, ipini koparan geliyor.” deyişi geliyor.), kentte yaşama sorumluluğunu anlatmak, çözüm ortaklığı ,çevreye duyarlılık, yardımlaşma ,dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme gibi kulağa hoş gelen tanımlar… Kent konseyinin amacının ne olduğunu anlamak web sitelerindeki “hakkımızda” kısmını okuyunca kolay ama, işleyişi ve yapısı nasıl?
‘Siyaset Bilimi’ okumuş olmak kent konseyi mevzuatının içinden çıkmama yetmedi…
Siyaset Bilimi okumuş biri olarak kent konseyi mevzuatına baktığımda anlamadığım, hukukçu olmadığım için de çözümleyemediğim noktalar oldu. Bunları soru olarak belirledim, telefonla ulaşabildiğim kent konseylerinin görevlilerine sordum, kimi konseylerin mail sisteminden iletişime geçmeye çalıştım. Bazıları bilgi verecek yetkilinin o an orada olmadığını daha sonra geleceğini söyledi, kimisi sorularıma ışık tutabileceklerini düşündükleri ve dergide yayımlanan bir yazılarını maille atacaklarını, bazıları da sorularımın yanıtını yazılı olarak 3 iş günü içinde vereceklerini söyleyip geri dönmediler. Bir tanesi tam zamanında bana geri döndü, sabırla sorularımı dinledi. Röportajı sunmak isterdim fakat elimde aradığım konseyin bağlı olduğu belediyenin harika bir başkanı olduğundan (Elbette bir belediye başkanı harika olabilir, fakat röportaj konumuz bambaşka.) ve en az 5-6 kere “Belediye başkanımıza teşekkür ettiğimi özellikle ismimi vererek yazın.” cümlelerinden fazla veri yok.??? Kaldım sorularımla başbaşa…
Kent konseyi deyince akla kravat, gözlük, zımba teli, kaşe mi geliyor… Çoğunlukla belediye meclisleri ya da diğer bürokratik meclisler ile karıştırılıyor…
Kent konseylerinin belediyelerden farkı daha çok kurulduğu il ya da ilçenin sorunlarına duyarlı kentlilerin katılımıyla, gönüllülük esasına bağlı olarak çalışması… Anlaşıldığı üzere, kent insanına bu noktada çok iş düşüyor; gönüllülük esasıyla devam ettirilen projelerin devamlılığı için kent sakinlerinin insiyatifi ele alarak yalnızca sorunun değil çözümün bir parçası olmaları gerekiyor. Kısacası; kent sakininden konseye üye olması bekleniyor. Üyelik için herhangi bir belge vermeye veya ücret ödemeye gerek yok.
Kent konseyinde kimler var? Çoğunluğu kent sakini mi yoksa bürokratik isimler mi…
Kafamızın karışmaya başladığı noktalar burada başlıyor. Kent konseyi sivil inisiyatifli bir oluşum. Fakat üyelere baktığımızda; vali (ilçede kuruluyorsa kaymakam), meslek kuruluşları, belediye başkanı (veya temsilcisi), kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri (en fazla 10 tane, kaymakam-vali tarafından belirleniyor), mahalle muhtarları ve onların belirlediği temsilciler , beldede teşkilatını kurmuş siyasi partilerin temsilcileri, sendikaların, noterlerin, baroların ve ilgili dernekler ile vakıfların temsilcileri (Bu vakıf, dernek ya da kuruluşlar hangi kıstaslara göre belirleniyor belli değil, net bir yanıt alamadım.) , kent konseyince kurulan meclis ve çalışma gruplarının birer temsilcisi… Ve bence en önemlisi; üniversitelerden en fazla iki temsilci (üniversite sayısı birden fazlaysa birer temsilci) olması…
– Belediye, kent konseyinin aldığı kararları uygulamakla yükümlü değil çünkü konsey üyelerinin belediyedeki karar alma süreçlerinde oy hakkı yok. Kent Konseyi aldığı kararları Genel Kurul’ a aktarıyor onlar da belediyelere sunuyor. Kendine ait bir bütçesi olmayan kent konseyinin kararları “tavsiye kararlar” niteliğinde…
– Kent konseyi belediyenin uzantısı mı? “Yavru belediyecik” mi?
Kent konseylerinde bilgilerin toplandığı yer ve sekreterya belediyeye bağlı, finans desteği verecek olan da belediye … Bu nedenle kent konseyleri, belediyelerin bir uzantısı veya ona bağlı bir örgüt yanılgısı yaratabiliyor. Buna göre kent konseylerinin alacağı kararların belediye politikalarıyla çelişme ihtimali ne kadardır? Bu durumda kent konseyi sivil görünümlü bir siyasi yapı mı?
– Kent Konseyleri, belediyeler yasasına göre kurulmuş bir sivil inisiyatif oluşumu.
Belediye yönetimleri böyle bir oluşumu muhaliflerden seçer mi?
– Kent Konseyi ağırlıklı olarak siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, belediye ve il genel meclisi üyelerinden mi oluşuyor, hani üniversiteler? Kent konseyi halkın bir organı olma fikrinden yola çıkmış, fakat üniversitelerden bile en fazla 2 temsilci gelebiliyor. (mevzuata daha geniş bakmak için http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/27177.html )
– Kent Konseyi Yönetmeliğinde şeffaflığa sürekli vurgu yapılıyor, kent konseylerine hangi STK’lar hangi ölçütler gözetilerek davet ediliyor? Kent konseyini oluşturan kişi, kurum ve kuruluşların isimleri teker teker belirtilmiyor web sitelerinde. Kent Konseylerinin tanıtım eğitim, spor, sağlık, çevre vb. alanlarda birçok çalışma grubu ve gençlik meclisi, çocuk meclisi, kadın meclisi gibi oluşumları var ama bunların ne zaman kimlerin katılımıyla, ne sıklıkta toplandığı, ne tür kararların alındığını merak ediyoruz.
– “Kent konseyi genel sekreteri, belediye başkanı tarafından önerilen üç aday arasından yürütme kurulu tarafından seçilir” maddesi yine kuruluş amaçlarından biri olan ‘tarafsız bir yaklaşımla görüş ve önerilerini oluşturmak” savıyla çelişmiyor mu?
– Kent Konseyi’nin en yetkili organı olan Genel Kurul neden yılda yalnızca iki kez toplanıyor?.Bunu sorduğumda şu cevabı alıyorum telefonda; “Hepsi işi gücü olan insanlar, gönüllüler ile toplanmak daha kolay fakat diğer üyeler normalde de yoğun çalışma temposu olan insanlar. Fakat ihtiyaç durumunda zaten bizler genel kurul olarak toplantı yapabiliyoruz. Fakat ayda bir iki defa toplanmak zannedildiği kadar kolay değil…”
İllüstrasyonlar: Duygu Serin
Gayet güzel bir bilgilendirme yazısı olmuş. Kent Konseyleri, daha çok duyurulmalı düşüncesindeyim.