Yılın en çok beklenen filmi Açlık Oyunları 2: Ateşi Yakalamak nihayet vizyonda!

Açlık Oyunları nedir?

Panem isimli, 12 bölge ve bir Capitol’den oluşan kurgusal bir ülkede, Capitol halkının (tüketiciler de diyebiliriz), sürekli çalışan ama fakirlik ve açlık ile boğuşan halka ne kadar aciz olduklarını hatırlatmak amacıyla dayattığı bir savaş oyununun ismi. Her yıl, her bölgeden 12-18 yaşlar arasında bir kız ve bir erkek haraç seçilip, her yıl değişen bir arenada ölümüne bir oyuna dâhil ediliyor. 24 kişi arasından hayatta kalan son kişi galip oluyor. Bu oyunlar aynı zamanda herkesin izleyebilmesi için ileri teknoloji bir düzenek ile takip ediliyor. Capitol halkının en büyük eğlencesi olan oyunlar, bölge halkı için sadece bir hatırlatma; itaat et, ya da öl.

İlk filmde neler olmuştu?

Kız kardeşinin oyunlara seçilmesi üzerine, 16 yaşındaki Katniss Everdeen (Jennifer Lawrence) gönüllü olup Açlık Oyunlarında mücadele vermiş, ve galip olmuştu. Fakat oyunun önceki yıllardan bir farkı vardı; bu yıl oyundan iki galip çıkmıştı. Aynı bölgeden Katniss ile oyunlara katılan Peeta Melark (Josh Hutcherson) da galip olmuştu. İlk isyan kıvılcımını çıkaran da bu değişiklik olmuştu. Katniss artık bir isyanın yüzü haline gelmişti ki bu da kendisinin ve tanıma fırsatı bulduğu herkesin hayatı tehlikede demekti.

Ateşi Yakalamak, işte tam burada başlıyor; iki galip, zafer turu adı altında diğer bölgeleri ziyaret ediyorlar. Katniss ve Peeta, sevdiklerine zarar gelmemesi için, yaptıklarının bir başkaldırı değil sadece çocuksu bir aşktan kaynaklandığını anlatarak bölge halkını isyandan alıkoyması gerekli. Ama halk isyan etmeye o kadar müsait ki, Başkan Snow’un bu küçük oyununa kimse inanmıyor. İnsanların yatışması için, Katniss’in artık ölmesi gerekiyor. Ama nasıl?
Kitabın yüzünü kara çıkarmayan bir film çekmek gerçekten çok zor, hele de bu kitap (serisi) dünya çapında en çok okunan ve hayran kalınan bir kitapsa. Genellikle senarist ve yönetmenler nedense kitapların ruhunu alıp, parçalayıp, süslemeye çalışıyorlar. Ama yönetmen Francis Lawrence (Jennifer Lawrence ile akraba değil) o kadar mükemmel bir iş çıkarmış ki, film hakkında olumsuz diyebileceğim ufacık bir ayrıntı bile yok. Oyuncular karakterlerle, hikâye de görsellikle iç içe geçmiş, bir bütün olmuş.

Bir başkaldırı ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi… Hikâye, amaçsız bir kurgu olmaktan çok öte. Kapitalist sistemi eleştiren en güzel kurgu diyebilirim Açlık Oyunları için. Derin bir kitap/film serisi. Derin derin okunası/izlenesi bir seri. Hem kitaplar, hem de film uyarlamaları sizi yutuyor zaten, yani olayları takip edememe gibi bir sıkıntı yaşanmıyorsunuz. Ama biraz daha yakından bakarsanız, hayata dair; içinde yaşadığımız dünyaya, sisteme dair ufak ayrıntıları görüp çok daha zevk alabiliyorsunuz.

İki buçuk saat su gibi akıp gidiyor ve filmden çıkınca sanki Açlık Oyunlarında siz mücadele vermişsiniz gibi bütün kaslarınız ağrıyor (adrenalin olsa gerek).

Silver Linings Playbook isimli filmdeki müthiş performansıyla en iyi kadın oyuncu dalında Oscar alan Jeniffer Lawrence, filmin başrolünde, iyi ki de öyle. Bu role Jennifer’dan daha fazla yakışacak biri olabilir miydi bilmiyorum. Mimik ve jestlerini profesyonelce kullanabilen en genç oyunculardan biri Jennifer. Ateşi Yakalamak’ta öyle kritik sahneler var ki, ufacık bir hatayla her şey mahvolabilir. Ama Jennifer, kameraları bile güçsüz kılacak bir ustalıkla üstesinden geliyor bu sahnelerin.Yönetmen, senaryo, her şey bir yana, Jennifer kitaptaki Katniss karakteriyle öyle güzel bütünleşiyor ki, zaman zaman tam olarak kitabı okurken hayal ettiğiniz sahneleri izliyorsunuz. Kitap filmleştirilip size sunulmamış; siz kitabın içine girmişsiniz gibi yani.

Uzun lafın kısası, siz bu filmi izleyin; tercihen sinemada izleyin; bir Açlık Oyunları hayranıyla izleyin; ama mutlaka izleyin.

Mutlu haftalar …