Acının yıl dönümü
17 Ağustos 2013
17 Ağustos, 14 yıllık bir acının yıl dönümü…
Koskoca 14 yıl… Anne rahmine düşen bebekler şimdi 14 yaşında ve biliyorlar Büyük Marmara Depremi’ni. Ve bizler, ben, 1999’da çocuk yaşta olanlar; depremi yalnızca yer sarsıntısından ibaret zannederdik… Çocuk yaşımızın üzerine 14 yıl koyduk, onca canın yaşamını yitirmesine neden olan tek şeyin bir ‘yer sarsıntısı’ olmadığını idrak edebiliyoruz, eksiklikler ve hataları anlayabildik büyüdükçe, ayağımızın bastığı yerde hissettiğimiz depremler -ve yine aynı eksiklik ve hataların yarattığı- hayatımınızın içindeki depremlerle…
Bugün 17 Ağustos, gazetelerin “unutmadık, unutturmayacağız!” kalıbını kalın puntolarla basma günü: “1999 yılında Marmara Bölgesi’nde sabaha karşı 03.02’de deprem oldu. Richter ölçeğine göre 7.4 şiddetindeki deprem 45 saniye sürdü. Merkez üssü Gölcük olan depremde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın verilerine göre 18 bin 373 kişi öldü, 48 bin 901 kişi yaralandı, yüz binlerce kişi evsiz kaldı”
Unutmak zaten mümkün değil 17 Ağustos’u, etrafınıza dönün bakın , plazalara, AVM’lere… Depremden korkup kaçtığınızda, doğa sizi kollarına alacak mı, bir bakın…
Onlar unutmadılar; duvarın içindeki demirin sürtünme sesini, ayaklarının altından kayan yeri, uykusunda ölenleri, kaybettikleri ailelerini…
Siz de unutmayın; çarpık ve bilinçsiz yapılaşmanın peşinden gidenler…