İstanbul kazan biz kepçe onu gezmeye, tanımaya, hatırlamaya devam ediyoruz. Bu haftaki durağımız bozasıyla, lisesiyle futbol takımıyla Vefa…

Fatih’e bağlı bir semt olan Vefa, Unkapanı, Eminönü, Saraçhane arasında kalan bir yer. Şehrin hatrı sayılır yerlerinden biridir aynı zamanda. Adının güzelliği ve samimiyetini semtin her köşesinde görebilmek mümkün. Bu güzel ismin hikayesi de var…  Hac görevini yerine getirmek için memleketi Konya’dan Antalya’ya, oradan da Mısır’a geçmek için gemiye binen Şeyh Vefa, kız kardeşiyle birlikte Rodos korsanları tarafından esir düşürülür. Olayı duyan Karaman Emiri İbrahim Bey fidye karşılığında Şeyh Vefa ve kız kardeşini esirlikten kurtarır. Olayın ardından İstanbul’a yerleşen Şeyh Vefa, burada ibadetle meşgul olur. Fatih Sultan Mehmet de Şeyh Vefa adına semte bir çeşme ve çifte hamam yaptırır. Herkesin Şeyhi çok sevdiği semt, kısa süre sonra Vefa adıyla anılmaya başlar ve günümüze gelir.

Vefa denilince akla gelen ilk şey elbette ki bozadır. İrmik, su ve şekerden yapılan, tarçın ve leblebi süslenip kaşıkla yenilen yahut bardakla içilen bu içecek, İstanbul kışlarının olmazsa olmazıdır. Mevsim kış olduğunda, sokaktan bir “Booozzaaaaa…” sesi duymazsanız o kış, kıştan sayılmaz. İsteğe göre sıcak da içilen bozanın tadını alabilmek içinse kışa inat eder gibi soğuk içmek gerekir. Vefa’nın bir diğer meşhuru da futbol takımıdır elbet. İstanbul’da spor özellikle de futbol konusu geçtiğinde söz mutlaka Vefa’ya ve onun başarılarına dokunur. Ne de olsa bir dönemin “büyüklerinden”. Yeşil beyazlı takım halen Amatör Lig’de oynamakta.

Şarkılarda “Şimdi bir semt adı Vefa” sözleriyle kendine yer bulan bu şirin semtimiz, tarihi konaklar, hanlar, hamamlar ve camilerle süslü sokaklarıyla adım attığınız an itibariyle sizi etkisi altına alıyor. İstanbul tarihinde küller bırakan yangınlardan nasibi alan Vefa, buna rağmen hala İstanbul’un gözdelerinden biridir.

İstanbul’un neresinde oturursanız oturun, Vefa’ya ulaşım oldukça kolay. Sokaklarında her taşın size bir şeyler anlattığı, belki bir yangından bahsettiği, belki bir maçın tezahüratını duyduğunuz bu yerin, adının hakkını en güzel şekilde verdiğine gözlerinizle şahit olacaksınız. Durmayın, şimdi!