Kahreden sevgililer günü hediyeleri
12 Şubat 2014
-Sevgililer günü her yılın 14 Şubat’ında kutlanan, Roma Katolik Kilisesi’nin inanışına dayanan…
-Kapitalizmin vahşi yüzünü ortaya seren ve tüketime dayanan bu 14 Şubat…
-14 Şubat aslında sevgililer günü değil, Aziz Valentin isminde bir din adamının…
Yok yok, korkmayın, Sevgililer Günü’ ne dair sosyal mesaj içeren bir tarihçe sunmayacağız, bilgi isteyen Wikipedia’ya, kapitalizm eleştirisi okumak isteyen sosyal medya aktivistlerine, ‘Bu ne kardeşim sevgililiğin günü mü olurmuş’ diyen Aziz Valentin’ e danışsın…
Hoş, Aziz Valentine böyle olacağını bilse, kahrolurdu diye düşünüyor, sözü uzatmadan ‘kahreden sevgililer günü hediyeleri’ne geçiyoruz.
En olmayacak sevgililer günü hediyesi olarak; en yenisinden, şekillisinden, gıcır gıcırından bir sevgili. evet yanlış duymadınız, evet çıldırmadık; En olmayacak hediye: yeni bir sevgili ile sevgilinin karşısına çıkmak! (Beyinlerden yanık kokusu yükselirken, hatlar çok fena karışmaktaydı…)
-Sevgiliye tek gidişlik, tek kişilik bir Yeni Zelanda bileti almak: ‘Defol git hayatımdan’ demenin en artistik yolu… Ajda’dan geliyor: “Kapı açık, arkanı dön ve çık”
-Sevgiliye evcil hayvan hediye etmek: İşte şimdi sosyal mesaj zamanı! Bunu yapan, çocuğu olduğunda çocuğuna karne hediyesi olarak hayvan alan insandır. İnsanlık bizde kalsın, insan diyelim. “Ne sevgililer gününde ne de başka özel bir günde parayla hayvan satın almayın, canlı hediye olmaz” desek ‘Abla çok güzel Golden yavru var, 1000 Euro’ya satarım o da senin hatrına” diyebilecek 1 milyon kişi bulabilir miyiz? Sınav tek soruluk, süre 1 saattir.
-Sevgiliye hediye olarak küçük ev eşyası almak: bunu genelde evli, ya da orta yaş üstüne hitap edenler yapıyor genellikle… Anneler, annelerimiz… Hangisi hayatında minimum bir kez küçük ev eşyasını bir hediye olarak almamıştır ki… Düşünün bunu beyler… Neden bir kadına küçük ev eşyası alırsınız, ‘ Mutfaktan çıkama e mi? ‘ demek için mi? Şimdi elindeki o mutfak robotunu yavaşça yere bırak dostum!
-Sevgiliye kendi resminin bulunduğu baskılı tişört hediye etmek: ‘Ortadaki görsele bakınız’ diyor, fazla da yorum yapmak, özel meselelerinize karışmak istemiyoruz. Ha hobi olarak yine bastırın, bastırmayın demiyoruz…
-Sevgiliye zayıflama ilacı, selülit kremi, anti aging ürünleri hediye etmek: Bunlar da bir nevi kçük ev aleti hediye grubuna girer. En az onun kadar subliminal içerir. Alın, hatta bu kadar pahalı ürünleri başkasının ödemesi fena da olmaz, ama zamanlama çok manidar. Bakın o kadar para vereceksiniz, sonra kalp kıracak, ardından gönül almak için yine hediyeler, yemekler derken dünyanın parası…-Sevgiliye Edirne’den meyveli sabun sepeti almak: Bunu da başka zaman alın, bir bildiğimiz var ki söylüyoruz, kahretmekle kalmaz sabunları kafanıza yiyebilirsiniz.
-Sevgilinin evinin önüne ‘seni seviyorum’ yazmak: Durun, siz Tarık Akan da değilsiniz Gülşen Bubikoğlu da… Ne de sene 1970… Adile Naşit tatlılığında kalın, her türlü sevimliliği yapın ama bunu yapmayın. Ya da yapın kardeşim bize ne… Apartmandaki atletli abi balkon terliğini kafanıza atsın tam o yazıyı yazarken, o zaman görürsünüz…
-Sevgiliye indirim kuponu hediye etmek: Zalimliklerin en büyüğüdür. “Sevgilim, kendime 2134567890 TL’lik tırı vırı aldım %25’lik indirim kuponu verdiler bunu da sen kullan” derseniz, 2134567890 kaplan gücünde bir nefretle karşı karşıya kalabilirsiniz.
-Kadehin içine yüzük atarak evlilik teklifinde bulunmak: Dur! İçme o şampanyayı Gülçin! Gördün mü, yüzüğü yuttun! Bir de o kadehlerin hali ne, seni rezil, bari fiskos masası danteli örtseydin! Gülçin ile Tarıklar, Gökhan ile Tunalar, Gülgün ile Tuğbalar.. At kadehi elinden bin parçaya bölünsün, senden kıymetli mi…
-Sevgiliye kalpli hediyeler vermek: Kalp furyasını hediye ve oyuncak sektörüne sokan ulu şahsı buradan saygı ile selamlıyoruz, ‘Sıradaki şarkı tüm kalp severlere gelsin’ diyoruz: Serdar Ortaç- Kalpsizsin
-Sevgiliye ‘sevgili eldiveni’ hediye etmek: Aslında gayet işlevsel bir ürün. Halayda mesela…. Yok serçe parmağım acıdıymış, yok halayda elimi tutan parmağımı kopardıymış, yok yanımdakinin eli terli tutmak istemiyorummuş… Takın eldiveni, geçin halaya… Ama bu eldivenle sokağa çıkmayın…
Editör: Özlem Yılmaz
Süper, ellerinize sağlık 🙂
Sıradışı bir dil ve görseller, çok eğlendim okurken.
😀 😀 😀 özellikle %25 indirim kuponu baya güldürdü beni. Elinize sağlık 🙂
Tek yön uçak bileti 🙂 Süper!