Annemin Estetik Anlayışı
28 Ocak 2014
Yıllar önce Türk toplumuna mikrofon uzatılıp en çok televizyonda ne izledikleri soruldu. Senelerce esprisini yapma imkanı bulduğumuz cevabı hepiniz hatırlarsınız:
“ Sadece belgesel izliyorum.”
Bugünlerde sosyal medyada sürekli paylaşılan bir belgesel videosu bu durumu neredeyse gerçek hale getirdi diyebiliriz.
Henüz rastlamadıysanız işte o belgesel…
Gelgelelim bu konu bizi neden bu kadar alakadar ediyor? Belgeseli izleyince içinizde oluşacak anne sıcaklığıyla başlayalım.
Herkesin gözünün önüne annesinin yaptığı poğaçalar, yemekler ve senelerce televizyonun üzerinde duran o danteller gelmedi mi? İşte tam da bu sebepten sevdik biz bu belgeseli. Bizden, içimizden olduğu için. Anneannemizin, babaannemizin evinde o dantelleri gördüğümüz için. Röportaj yapılan herkesin içtenliği için, evin kızının dantel isyanı için, damacana üstündeki kenar danteli için, kalorifer petekleri arasında toz konmaması için, duvardaki çerçevelenmiş dantelin üstünde yazan yazı için, ölene kadar danteli kullanacağımız için, eve dantelle yapılan katkı için, komşuya oturmaya gidildiğinde bile torbadan dantel çıktığı için sevdik. Bize ait olduğu için sevdik.
Kültürümüzün parçası, el emeği göz nuru olan danteller aslında evhanımlarının vazgeçilmez zevklerinden biridir. Hayatını eşine ve çocuklarına adamış olan kadının arkadaşlarıyla ortak eğlencesi, belki de diğer arkadaşına övünebilleceği, yaratıcılığını yeni modellerle şenlendirebileceği yegane fırsatıdır dantel. Belgeselde tanıştığımız insanların sıcaklığı ve gerçekliği de işte tam bu noktada kalbimizden vuruyor bizi. Fedakar analarımız geliyor aklımıza. Ev içine hapsolmuş hayatlar geliyor. Adanmış hayatlar geliyor. Tek eğlencelerinin hatta eve katkı paylarının olması için harcanan emekler geliyor. Karmaşık metropolllerin soğukluğu arasında, bulduğumuz sıcaklık bizi belgesele daha da yakınlaştırıyor.
Yönetmen Şükrü Özçelik’in belgesele verdiği isimle bıyık altından verdiği selamı da görmemezlikten gelemiyoruz. Amatör duruşun konunun sıcaklığıyla bütünlük oluşturması, kullanılan müziğin enstrümanları ve tınısının kültürel kodlarımıza hizmet etmesi belgeselin bütünlüğü için son derece iyi seçimler. Jenerik bile hani o televizyon üstündeki danteli alıp oraya iliştirmişsiniz gibi. Kısaca biz; annelerimizin estetik anlayışını seviyoruz ve yazımızı sevdiğimiz bir dantel modeliyle sonlandırıyoruz.
Serpil Altın Urkan
annemizin ördüğü danteller gibi bi yazı olmuş. çok mu klişe oldu acaba? yok yok gerçekten güzel olmuş. ben de bir eski kafalı olarak çok sevdiğim konulardır bu konular doğrusu… ellerine, yüreğine sağlık Serpil Altın Urkan. bir iki tane yazım hatası buldum laf aramızda 🙂 o kadar kusur kadı kızında da olur.
Hangimizin çocukluğundan dantel geçmemiştir ki…