Dün öğlen saatlerinde, Ömerli hafriyat döküm sahasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kapatılmasını protesto eden yüzlerce kamyoncu yollara döküldü. Hafriyat yüklü kamyonlar, TEM Otoyolundan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne çıkınca, köprü sallanmaya başladı. Bu olay akıllara, 2010 yılında 32. Kıtalararası İstanbul Avrasya Maratonu’nda, halk yürüyüşünde olanları getirdi. Hatırlarsanız, maraton sırasında binlerce kişi Boğaziçi Köprüsü’nün ortasına geldiği zaman da benzer bir şey olmuş, köprü direklerinden sallanmaya başlamıştı.

Her köprünün bir ağırlık sınırı olduğunu var sayarsak, bu kadar kamyonun bir anda geçmesinin Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü birazcık “sarsmış olması” aslında çok endişe verici bir durum değil gibi. Ayrıca köprünün henüz 25 yaşında olduğunu düşünür, köprüye daha geçen yaz bakım yapıldığını kendimize hatırlatır ve en önemlisi şimdilik uzmanlardan “Fatih Sultan Mehmet köprüsünün tehlikeleri” hakkında bir şey duymadığımızı göz önünde bulundurursak, bir süre daha köprüden korkmadan geçmeye devam edebiliriz.

Ancak aynı şeyi, 2010 yılında maraton sırasında sallanan, 2011’de Ortaköy viyadüğündeki ayağından beton parçaları kopan, bu sene 40 yaşına giren, ancak henüz doğru düzgün bir bakım yapılmamış, Boğaziçi Köprüsü için söylemek gerçekten mümkün mü?

Uzmanların bıkmadan usanmadan “Köprü çok yorulmuş durumda. Mutlaka yeni bir sistemle yedeklenmesi gerekir” dediği Boğaziçi Köprüsü’nde henüz ciddi bir tamirat çalışması yapılmadı (Hatta en son asfalt çalışması 1991 yılında yapılmış, yani bundan 22 yıl önce.) Gerçi senenin başında, 2013 yazında Boğaziçi Köprüsü’nün elden geçirileceği açıklanmış, yaza doğru bu planların 2014’e ertelendiği duyurulmuştu. Ama bakalım gelecek yaz başlayacak, ortalama 2,5 ay sürmesi planlanan çalışmalar köprüyü daha güvenli kılacak mı?

Ve korkarak soruyoruz; 2,5 ay sürmesi planlanan çalışmalar trafiği ne hale getirecek?