/ /

Taş Konak

29 Temmuz 2013

Yasemin Aksoy

konak2Öyle bir mekân düşünün ki;

Tarihi dokusunu kaybetmemiş, mistik ve otantik bir yapıya sahip,

Sevginin ve kadim bilgilerin paylaşıldığı,

Görkemli köşkler, sarnıçlar, eşsiz yalılar, konaklar

Geçmiş ve geleceğin buluştuğu özel mekânlar!

Ve düşünün ki buram buram tarih kokan bu muhteşem binalardan birinde çalışıyorsunuz!

Gerçekten inanılmaz bir şey!

 

Taş Konak da işte böylesi özel konaklardan biri!
Çok yakınımızda, hatta işimizin düşebileceği bir kamu binası!
Ve bu tarihi kamu binasında özel bir yönetici!
Sanata, tarihe, edebiyata ilgi duyan, insani değerleri ön planda olan,
Görev yaptığı yörelerde eğitim, sağlık ve sosyal yardım çalışmalarında bulunan,
Tarihi değerleri restore ettirip, hayata kazandırmaya çalışan,
En önemlisi, eser bırakabilen bir kişi!
Taş Konak’tan yola çıkıp roman yazdığı gibi
Romanda anlatılan kahramanların geçmişten günümüze gelen özel eşyalarından, dokümanlarından toplayabildikleri ile müze açma hayali olan bir yönetici… Kamu Yöneticisi!

 

Bu kişi 2008’de Şişli Kaymakamlığı görevine başlamış ve halen görevine Şişli Kaymakamı olarak devam eden Mehmet Öklü’den başkası değil!

Mehmet Bey, görevine başladığında, şu anki Şişli Kaymakamlığı binasının 19. yüzyılın önemli devlet adamlarından Köse Mehmet Raif Paşa’nın Taş Konağı olduğunu öğrenir. Ve bu taş konağı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi kapsamında restore ettirmeyi başarır.

mehmetoklu

Mehmet Raif Paşa vezir olduğunda, II. Abdülhamid’in emri ile Teşvikiye Cabi Sokak’ta bugünkü adı ile Rumeli Caddesi’nde kendisine bir arsa tahsis edilir. Bu arsa, devlet yönetimine mahsus bir konak inşa edilmek üzere kullanılacaktır.

1889 senesinin son ayında tamamlanan konak, Mehmet Raif Paşa’nın geniş ailesine ve devlet vazifelerini yerine getirmekte kullanacağı uygun bir mekândı.

O dönemde İstanbul’da birçok konak ahşap yapılırken, bu konağın inşasında taş kullanıldı. Konağın inşasına yakışır şekilde de adı Taş Konak oldu.

Konağın tavanları, duvarları saray mimarisi üslubundan ilham alınarak, kalem işi ve altın varak işlemeleriyle süslenmişti.

konak5

Bu tarihi Taş Konak, şiirin, musikinin, sanatın beslendiği edebiyat mekânı olarak da Türk edebiyat tarihi açısından oldukça önemlidir. Mehmet Raif Paşa’nın büyük kızı Şair İhsan Raif Hanım (1877-1926), değişik dönemlerde bu konakta yaşamıştır.

Taş Konağın büyük salonu İhsan Hanım’ın edebi toplantılarını yaptığı, edebiyatımızın, musikimizin, dilimizin ve bir devrin siyasetinin harmanlandığı bir mekândır.

 

Bilir misiniz ki ‘Kimseye Etmem Şikâyet, Ağlarım Ben Halime’ İhsan Raif Hanım’ın sanatla huzur bulmaya çalışırken kaleme aldığı ilk bestesidir. (*)

 

Artık bu şarkıyı her dinlediğimde İhsan Raif Hanım’ın, acı-tatlı, inişli-çıkışlı hayatı gözümün önünden film şeridi gibi geçecek!

 

 

palace-9
Şişli Kaymakamımız da bu tarihi binayı restore ettirmekle kalmamış, İhsan Raif Hanım’ın hayatını anlatan ‘Kimseye Etmem Şikâyet’ romanını da yazmıştır.

 

Tarihi eserler, bizlere döneminin dokusu, kültürü hakkında ipuçları verir. Geçmişten geleceğe armağan niteliğindedirler. Tarihi eserlerle yüzyıllar öncesine kadar gidip, yaşamları, dinleri, giyim şekillerini, şehirleşme özelliklerini görebiliyoruz. Bu yüzden de tarihi eserlerin ortaya çıkması, korunması gelecek nesillerimiz için büyük önem taşıyor.
Tarihi binaların sanat için kullanılması, sanatın boyutlarını, ihtişamını daha bir gözler önüne serer ve beni çok etkiler. Kamu için kullanılması ise ayrı bir keyiftir. Hele ki böyle özenle korunup, kullanılıyor ise! Şişli Kaymakamlığı’na işim düşse ve uzunca beklesem bile bu tarihi Taş Konak’ta sıkılmaya vaktim olmayacak, büyüsü ile beni geçmişe götürecektir.

 

Mehmet Öklü Beyefendi’ye tüm bu üstün çabaları ve emekleri için tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız Mehmet Bey… İyi ki çevreye, tarihe, yardıma ihtiyacı olan tüm herkese karşı bu kadar duyarlısınız!
Kamuda, özelde her kademede böylesi hassasiyetleri görmek bizleri çok mutlu ediyor… Ruhumuzu besliyor…
Hep birlikte nice güzel günler ve yarınlar için…

 

(*)Turhan Taşan’ın Kadın Besteciler adlı kitabında hem bestenin, hem de güftenin İhsan Raif Hanım’a ait olduğu belirtilmektedir.

 


Yorumlar(0)